NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
212 - (1248) وحدثنا
حجاج بن
الشاعر. حدثنا
معلى بن أسد.
حدثنا وهيب بن
خالد عن داود،
عن أبي نضرة،
عن جابر. وعن
أبي سعيد
الخدري رضي
الله عنهما.
قالا:
قدمنا
مع النبي صلى
الله عليه
وسلم ونحن
نصرخ بالحج
صراخا.
{212}
Bize Haccâc b. Şâir
rivayet etti. (Dediki): Bize Muallâ b. Esed rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb
b. Hâlid, Dâvûd'dan, o da Ebû Nadra'dan, o da Câbir ile Ebû Said-i Hudrî
(Radiyallahu anhuma)'dan naklen rivayet etti. Şöyle demişler:
«Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ile birlikte hacc için avazımızın çıktığı kadar yüksek sesle telbiye
getirerek (Mekke'ye) geldik.»
İzah:
Bu hadîs telbiyeyi
yüksek sesle getirmenin müstehab olduğuna delildir. Bu cihet ulemâ arasında
müttefekun aleyh ise de kendine zarar verecek şekilde bağırmamak şarttır.
Kadınlar kendileri işitecek kadar telbiye getirirler.
Çünkü kadının sesi,
fitneye mahaldir.
Zahirîler'e göre
erkeklerin yüksek sesle telbiye getirmeleri vâcibdir. Mescid-i Haram ile Mina
ve Arafat'ta ve keza mescid olmayan yerlerde telbiye yüksek sesle getirilir.
Bunlardan başka
mescidlerde telbiyenin yüksek sesle getirilip getirilemiyeceği ulemâ arasında
ihtilaflıdır.
İmam Mâlik ile îmam
Şafiî'den bu hususta iki kavil rivayet olunmuştur. Bunların esah olanına göre
sâir mescidlerde de yüksek sesle telbiye getirmek müstehabdır.
Hadîs-i Şerîf, hacc
aylarında Umre yapılabileceğine de delildir. Ulemâ bu hususta dahî ittifak
etmişlerdir.
Terviye günü Mina'ya sabahtan
mı, yoksa öğleden sonra mı gitmenin müstehab olduğu ihtilaflıdır.